11 Aralık 2010 Cumartesi

Twin study helps scientists link relationship among ADHD, reading, math

Children with ADHD can sometimes have more difficulties on math and reading tests compared to their peers...

Massive gene loss linked to pathogen's stealthy plant-dependent lifestyle

An international team of scientists has cracked the genetic code of a plant pathogen that causes downy mildew disease. Downy mildews are a widespread class of destructive diseases that cause major losses to crops as diverse as maize, grapes and lettuce.

Details of microbe's extraordinary maintenance and repair system revealed

Scientists have discovered how a network of repair proteins enables bacteria to prioritize the repair of the most heavily used regions of the DNA molecules that carry the instructions necessary for living cells to function.

4 Kasım 2010 Perşembe

Üzümün Yararları

Üzümün Faydaları Yararları

Üzümün ‘doğum kontrol haplarının yan etkilerini de azalttığı’ ortaya çıktı. Uzmanlar, kadınlara ideal bir diyet besini olan üzümü bol tüketmelerini tavsiye ediyor.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Kara, kalori değeri yüksek olan üzümün kalsiyum, potasyum, sodyum ve demir yönünden zengin olduğunu, A, B1, B2 ve C vitaminleri açısından da önemli bir besin kaynağı olduğunu kaydetti. Üzümün bazı karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde etkili olduğunu, yüksek tansiyonu da kontrol altında tuttuğunu kaydeden Prof. Kara, üzümdeki meyve asitleri ve liflerin mideye zarar vermeden, böbrek ve bağırsak sisteminin çalışmasını düzenlediğini dile getirdi. Prof. Kara, üzümün doğum kontrol haplarının yan etkilerini azalttığını vurgulayarak, kadınlara üzüm yemelerini tavsiye etti. Prof. zeki Kara, üzümün ideal bir diyet besini olduğunu da belirtti.

Üzümün Faydaları Yararları

Üzümün Faydaları Yararları

ÜZÜM
• Böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenler,
• Karaciğeri temizler,
• Siyah üzüm, kabukları ve çekirdekleriyle yenirse hücre yenileyicidir,
• Sindirimi kolaylaştırır, kansızlığı giderir,
• Bebeklerin gelişimi için çok faydalıdır
• Ancak kalorisi yüksek olan üzümün bir günde 15-20 adetten fazla tüketilmemesi gerektiğini de unutmayın;
(100 gr. üzüm=65 kalori)

Üzüm her derde deva

Üzüm; kalsiyum, potasyum, sodyum ve demir yönünden zengin olduğu gibi; A, B1, B2 ve C vitaminleri açısından da çok önemli bir besin kaynağı niteliği taşıyor. Kansızlığın tedavisinde etkili olan üzüm, yüksek tansiyonu da kontrol altında tutar. Enerji kaynağıdır. Güneş, stres ya da sigara nedeniyle bozulan cildi güçlendirir. Uzmanlar, beyin hücrelerini de zinde tutan üzümün en yararlı yaz meyvelerinden biri olduğunu söylüyor
Üzümün Faydaları Yararları

Kuru Üzüm: Kuran da da (Enam Suresi, 99) adı geçen meyvelerden olan üzümün kurutulması ile elde edilen kuruüzüm yararları bakımından çok değerli bir besindir. Bazı besin değerleri yaş üzümden fazladır. A ve B1 vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, demir ve sodyum gibi mineralleri içerir. Ayrıca, 100 gram kuru üzümde 290 kalori vardır.

Kuru Üzümün Faydaları: İyi bir enerji kaynağıdır. Kan yapar ve vücudu şişmanlatır. Karaciğere faydalıdır. Göğüs hastalıklarına iyi gelir. Balgamı söker. Besin değerleri ile özellikle çocukların gelişimini destekler. Ayrıca, kuru üzümün içeriğinde ağrı kesici ve başta eklem iltihapları olmak üzere iltihap önleyici maddeler de bir miktar vardır.

Kuru Üzüm Nasıl Kullanılır? Kuru üzüm doğrudan yenebileceği gibi reçeli ve kompostosu da yapılabilir. Ayrıca, pek çok tatlı ve kekin içine de katılır. Çekirdekleri alınıp karabiberle birlikte yenirse böbreklere iyi gelir ve böbrek kumlarını dökmeye yardımcı olur. Pekmez ile birlikte kansızlığı gidermeye yardımcı olur. Ayrıca, üzüm çekirdeğinden çıkarılan üzüm yağı kalp hastalıkları ve kolesterolde faydalıdır.

Üzüm çekirdeği şifa deposu

Siyah üzüm çekirdeği kendisinden daha da yararlı ortaya çıktı.
Yrd. Doç. Dr. Nejdet Şen, yaptığı çalışma sonucunda siyah üzüm çekirdeğinin meyvesinden 3 kat daha doğal antioksidan madde içerdiğini, antioksidanın kanser, yaşlanma ve kalp krizi riskine karşı etkili olduğunu açıkladı.

Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nejdet Şen, siyah üzüm çekirdeğinin antioksidan bakımından C ve E vitamininden daha zengin olduğuna dikkat çekerek, vitamin deposu olan üzüm çekirdeğinin üzümle birlikte yenmesi gerektiğini belirtti. Yrd.Doç. Dr. Şen, “Yaptığımız araştırmalarda özellikle siyah üzüm ve çekirdeğinin diğer sarı üzüme göre daha fazla antioksidan içerdiğini belirledik. Vücut için son derece önemli olan antioksidan madde, hormonal dengeyi ve vücudu zararlı maddeler karşı korur. Bu da üzüm çekirdeğinin önemini ortaya koymaktadır” dedi. Siyah üzümü veya kurusunu yerken çekirdeklerini çiğneyin önerisinde bulunan Yrd. Doç. Dr. Şen, “Çekirdekteki antioksidan etkisini artırmak için meyvesiyle birlikte çekirdeğini de çiğneyin.Böylece etkisini artırmış olursunuz” diye konuştu.

YAŞLANMAYI GECİKTİRİR
Serbest radikaller olarak nitelendirilen ve hücre ve dokulara zarar veren maddelerin üzüm çekirdeğinde bulunan antioksidanlarla azaltıldığını belirten Şen, “Serbest radikallerin neden olduğu zarar, en basit anlamda yaşlanma olarak tanımladığımız şeydir. Serbest radikallerden uygun şekilde korunmazsanız, çok daha hızlı yaşlanırsınız, eklemlerde bükülme zorluğu ve cilt sarkması da hızlanır. Üzüm çekirdeği antioksidan olmasının yanı sıra cildi daha sıkı ve elastiki yapar. Yaşlılık lekelerinin tedavisinde yararlıdır. Serbest radikaller, yaşlanmayla birlikte gelen eklem iltihabı, alerji, dolaşım bozuklukları, şeker hastalığı, karaciğer sirozu, kalp hastalıkları, damar tıkanıklığı gibi hastalıklarda rol oynar” dedi. Diğer meyve ve sebzelere göre üzüm çekirdeğinde antioksidan oranının fazla olduğunu belirten Şen, günde bir avuç siyah üzümün sağlık için faydalı olduğunu ifade etti.
Kara üzümün faydaları

Kara üzümün faydaları

Kara üzüm, güzellik iksiri, gerçek beyin besini ve zayıflamak için yapılan rejimlerin ana ürünüdür.



- Kara üzüm tıpkı aspirin gibi kanı sulandırdığından koroner kalp hastalıklarına karşı insanları koruyucudur.

- Kara üzümün kabuğunda bulunan ve fitoaleksin grubu bileşiklerden olan resveratrol vücutta kanser oluşumunu engeller.


- Bazı karaciğer rahatsızlıkları ve kansızlık tedavisinde de etkilidir

- Kara üzüm, içerdiği meyve asitleri ve lifli yapısından dolayı mideye zarar vermeksizin böbrek ve bağırsak sisteminin düzenli çalışmasını sağlar ve kanın temizlenmesi için yardımcı olur.

- Kara üzüm, vücuttaki yağların erimesi için yardımcı olur.

- Kara üzüm, vücudu virüslere karşı daha dirençli hale getirir.

- Kara üzümün kabuk ve çekirdekleri bağırsak metabolizmasını hızlandırır.

- Kara üzüm, cildin taze ve temiz bir görünüm almasında etkilidir.

_Öğleden sonra yenilen bir salkım kara üzüm veya içeceğiniz bir bardak taze sıkılmışüzüm suyu vücudu ve beyin hücrelerini zindeleştirir.

-Bir kilo üzüm, bin 150 gram süt, 390 gram et, 300 gram ekmek ve bin 200 gram patatese eşdeğerdir

- Kara üzüm Amino asitler, B vitaminleri (B1, B2), mineraller, potasyum, magnezyum ve demir içerdiğinden bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.

- Kara üzüm içeriğindeki doğal fruktoz sayesinde vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede depolanması için etkili olur.

- Kara üzümün içeriğindeki magnezyum insanın iş verimliliğini arttırır.

- İçeriğindeki asitler ( tartarik, sitrik , malik, süksinik, fumarik , pyruvik , oxaglutarik, gliserik, glikolik, dimetil-süksinik, shikiminik ve guinik asit ) mideye zarar vermeden böbreklerin ve karaciğerin çalışmasını hızlandırır.

- Kara üzüm İçerdiği bioflavonoidler nedeniyle C vitamini aktivitesini çoğaltır.

- Kara üzüm Alerji ve kireçlenmelerde iltihap oluşumuna engel olur.

- Kara üzüm besinlerin parçalanması neticesinde oluşan serbest radikallerin kılcal damarların duvarlarına saldırmasına karşı güçlü bir antioksidant görev üstlenerek düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) kılcal damarlar içinde birikmesini engeller.

- Kara üzüm hücrelerde değişim sonucunda tümör oluşmasına izin verebilecek hücre için moleküller üzerine serbest radikallerin saldırılarını bloke eder ve neticede kanser oluşumunu engeller.
Her derde deva üzüm

Her derde deva üzüm

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Aysun Çetin'in uzmanlık alanlarından biri fitoterapi. Yani tedavi edici bitkiler. Kanser ilaçları üzerine yoğunlaşan Çetin, iki yıldır üzümün kanser tedavisi gören hastalara etkisini araştırıyor.

Üzümün ne kadar faydalı olduğunu gören Çetin, herkes öğrensin diye dünyada yapılan bütün çalışmaları derleyip bir kitap yazdı.

Anavatanı Anadolu olan üzümün bilinen 15 bin çeşidi, sayısız da faydası var. İki yıldır üzümün kanser hücrelerine etkileri üzerine çalışmalar yapan biyokimyacı Yrd. Doç. Dr. Aysun Çetin üzümün kitabını yazdı: "Üzüm iyileştirir, güzelleştirir" Pek çok araştırmayı biraraya getiren Çetin'in kitabı incelendiğinde şu sonuç çıkarılıyor: Aslında üzüm, manavlarda değil eczanelerde satılmalı! Çünkü üzüm, kanserden kalp-damar hastalıklarına, sinir sistemi rahatsızlıklarından romatizmaya kadar birçok hastalık için şifalı bir meyve. Cilt güzelliği ve yaşlanma etkilerine karşı yararlı olduğu kanıtlandığı için şu sıralar kozmetik sektörünün en gözde hammaddesi. Kabuğunun ayrı, çekirdeğinin ayrı, suyunun ayrı faydaları var.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim görevlisi Aysun Çetin'in de üzüm çekirdeğinin kanser tedavisi gören hastalara faydalı olduğuna dair bir çalışması var. Dedeman Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi'nde yaptığı araştırması ödül almış. Çetin, üzümün her gün tüketilmesi gereken bir meyve olduğunu söylüyor. Kış aylarında ise her gün bir avuç kuru üzüm yenilmesini öneriyor.

Üzüm kansere karşı nasıl koruyor?

Yapılan çalışmalarda, üzümde "polifenol" olduğu tespit edilmiş. Çetin, bilim adamlarının 1990'lardan beri bu polifenoller üzerinde çalıştığını söylüyor. Çünkü polifenoller doğal antioksidan özelliği taşıyor. Antioksidanlar ise serbest radikallerin zararlı etkilerini ortadan kaldırıyor. Günümüzde adını sık sık duyduğumuz "serbest radikalleri" ise şöyle anlatıyor: "Hem insan vücudunun normal metabolik faaliyetleri sırasında hem de kimyasal ajanlar, radyasyon, alkol, sigara ve ağır metaller gibi pek çok dış kaynaklı etkenlerle oluşabilen moleküllerdir. Serbest radikaller DNA zincirinde kırılmalara yol açarak kanser oluşumu, hücresel yaşlanma ve hücre ölümüne kadar giden olumsuz süreçleri başlatıp ilerletebiliyorlar. Normalde vücutta serbest radikalerin oluşum hızı ile serbest radikallerle savaşan antioksidan savunma sistemleri denge halindedir. Eğer bu denge serbest radikal yönüne bozulursa kanser dahil pek çok hastalık gözlenebilir." İşte bu sebeple antioksidan özellikli besinleri çokça tüketmek gerek. Üzümün ise antioksidan özelliğinin E vitamininden 50, C vitamininden 30 kat fazla olduğu kanıtlanmış. Çetin, "Üzümün hem çekirdeği hem de kabuğu kanser önleyici bir madde olan resveratrol içeriyor. Resveratrol, serbest radikallere karşı koyan sistemleri harekete geçirerek vücudu koruyor. Ayrıca kara üzüm çekirdekleri ve kabukları, kanser hücrelerinin çoğalmasını kamçılayan metabolik olayları engelliyor. Günümüzde elde edilen bilimsel bilgilerin ışığında özellikle kara üzümün artık sadece sezonluk değil, her öğünde soframızda yer alması öneriliyor." diyor.

Fransızlar sağlıklarını şaraba değil, üzüme borçlu

Fransızlar dünyanın en yağlı ve kolesterollü yemeklerini tüketen milletlerden biri olmasına rağmen Japonlardan sonra kalp-damar hastalıkları en az görülen millet. Üstelik Fransızlarda sigara kullanımı çok yaygın. Bilim dünyasında buna "Fransız Paradoksu/Çelişkisi" deniyor. Yıllar süren araştırmalar sonucunda bilim adamları Fransızların sağlığını çok fazla kırmızı şarap tüketmelerine borçlu olabilecekleri kanısına varmış. Hatta Türkiye'de birçok gazetede bu sonuçlardan yola çıkarak günde bir bardak şarap içmenin faydalı olduğunu yazdı. Fakat söz konusu araştırmalara devam edilince bu kanının yanlış olduğu sonucuna varılmış. Çünkü Fransızlar sağlıklarını şaraba değil üzüme borçlu. Kitabında bu çalışmalara da yer veren Çetin, Dr. Joe Vinson'un Fransızların hastalanmamalarına sebep olarak üzümü gösterdiğini söylüyor. Kırmızı şarabın içinde alkol olduğu için fayda yerine zarar verdiğine dikkat çeken Çetin, üzüm yenilmesini veya üzüm suyu içilmesini öneriyor.

***

Üzümün faydaları

Lif açısından zengin olan üzüm karaciğeri, böbreği ve bağırsağı çalıştırarak vücuttan zehirli maddelerin atılmasını sağlıyor. Sindirim ve bağırsak hareketlerini düzenliyor.

Kabuğunda bulunan flavonoid ve resveratrol damar hastalıklarını önlemesinde büyük rol oynuyor.

Kandaki kolesterol düzeyini düşürüyor ve kalp hastalıkları riskini azaltıyor.

Damarları kuvvetlendiriyor, yüksek tansiyonu önlüyor.

Üzümde kemik sağlığı açısından önemli olan bor elementi var.

Kireçlenmeyi azaltıyor.

Diyabetli ve varisli kişilere de tedavi sürecinde fayda sağlıyor


Gözü katarakttan koruyor. Sürekli bilgisayar karşısında olanların göz sağlığı için çok faydalı.

Üzüm çekirdeği antioksidan etkinliğiyle beyin hücrelerinin yaşlanmasını yavaşlatarak alzheimer gibi hastalıkların görülme sıklığını azaltıyor.

Üzüm çekirdeği yağında bulunan polifenoller cildi kuvvetlendiriyor ve besliyor.

Üzüm turşusu

Üzüm turşusu Kapadokya'da yaygın bir lezzet. Aysun Çetin kitabında annesinin üzüm turşusu tarifini veriyor:

Malzemeler

1 kg yeşil üzüm (kabuğu kalın ve salkımı seyrek olanları tercih edin), tuz, 500 ml (2 su bardağı) doğal üzüm sirkesi.

Yapılışı

Üzümleri yıkayın, iyice süzdürün. Tencerede tuzlu su kaynatın. Üzümleri kaynar suya batırıp, pörsümemeleri için hemen çıkarın. Haşlanan üzümleri kavanoza yerleştirin, kavanozların üzerini sirke ile tamamlayın. Temiz bir taş ya da kiremit koyarak turşuyu bastırın, kavanozun kapağını sıkıca kapatın. Hem ekşi hem tuzlu hem de tatlı tadı ile çok özel olan bu turşuyu 40 gün bekletip istediğinizde servis yapabilirsiniz.

19 Ekim 2010 Salı

Üreme Çeşitleri

Üreme, çoğalma olarak da bilinir, bir canlının neslini devam ettirmesi olayı. Büyüme ve gelişmesini tamamlayan her canlı çoğalma yeteğine sahip olur. Çoğalma yeteneğine sahip canlılar kendilerine benzer bireyler oluştururlar ve bu sayede nesillerini devam ettirmiş olurlar.
Biyolojinin temel ilkelerinden biri "tüm canlılar kendinden önce bulunan canlılardan meydana gelir" sözüdür. Gerçekten de yaşamın temel yapısı bireylerin çoğalmasıyla gelecek döllerin oluşturulması ve genetik bilginin aktarılmasından geçer. Üremenin birimi ve taşıyıcısı hücre, türlere özgünlüğün aktarılmasını sağlayan ise kalıtım materyalidir.özellikle arılarda partenogenez diye adlandırılan üreme biçimi iki tip arı tarafından gerçekleştirilir.Kraliçe arı(2n) ve erkek arı(n) bölünmeye uğrayarak yumurta ve spermlerini birleştirir.Bunlardan birkaç yumurta erkek arıyı, birkaç yumurta kraliçe arıyı(bunlar arı sütü ile beslenir.), diğerler yumurtalar ise işçi arıları(kısır_bunlarda arı ekmeği ile beslenir.)meydana getirir.
Eskiden, insanlar canlı varlıkların cansız maddelerden oluştuğuna inanırlardı, örneğin, sineklerin çamurdan ya da etten, kurbağaların çamurdan oluştuğu gibi. Mikroskobun bulunuşu ve mikroorganizmaların saptanması sonucu bunların kökeni ile ilgili görüşlerden biri; Abiyogenez (kendiliğinden oluş, Spontan Generasyon); diğeri ise Biyogenez (Kendinden önceki bir canlıdan oluş) dur. Sonraları bir fizikçi olan Francesco Redi'nin ünlü kavanoz çalışması, açık kaptaki ette sinek kurtçuklarının oluşumu ve eti steril ettikten sonra kapalı ortamda ette hiçbir canlının kendiliğinden oluşmadığının gözlemlenmesiyle, burada gerçekleşenin abiyogenez olmadığı ortaya çıktı.
Bir hücreli canlılarda çoğalma, vejetatif bölünmeyle birleşmiş ve bu sebeble normal vejetatif bölünme aynı zamanda yeni döller meydana getirilmesini de sağlamaktadır. Çok hücrelilerde ise; çoğalma, germinatif hücreler denen özelleşmiş dokuya indirgenmiştir. Somatik /vejetatif hücreler canlıda yapının oluşmasını, gelişmesini sağlayan ve bireyle birlikte ölen hücrelerdir.
Canlılarda eşeyli ve eşeysiz çoğalma olmak üzere iki çeşit çoğalma vardır.

Eşeysiz üreme

Bir canlıdan ayrılan hücre veya hücre grubundan yeni bireylerin oluşturulmasına eşeysiz üreme denir. Eşeysiz üremede döllenme olayı olmadığından eşeysiz üreyen canlı oluştuğu canlıya kalıtsal olarak tıpa tıp benzer. Çünkü eşeysiz üreme mitoz bölünme ile gerçekleşir. Ancak mitoz bölünmede olabilecek bir ayrılmama ve mutasyon çeşitlilik sebebidir. Eşeysiz üremeye canlıların büyüme bölgelerinden ayrılan hücre veya hücre grupları neden olduğu için aynı zamanda vejatatif üreme de denmektedir.
Eşeysiz üreme çeşitleri
Tek hücrelilerde bölünerek çoğalma
Rejenerasyonla çoğalma
Tomurcuklanarak çoğalma
Çelikle çoğalma
Sporla çoğalma
Tek hücrelilerde bölünerek çoğalma
Tek hücreliler bölünerek ürerler.Hücre hacim olarak belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra bölünerek yeni hücreler oluşturur.Bu yeni hücreler genotip bakımından ana hücrenin aynısıdır.
Rejenerasyonla(yenilenme) çoğalma
Omurgasızlarda mezoderm ve mezoglea tabakası bulunur. Bu tabaka içerisinde embriyonik hücreler vardır. Bu tabakayı taşıyan canlılardan ayrılan bir parça eksik kısımları tamamlayabilmektedir. Örneğin; deniz yıldızından kopan bir kol ana gövdedeki hücreler tarafından tamamlandığı gibi ayrılan kolun içerisindeki hücrelerde koldan yeni bir gövde oluştururlar.
Bu durum yassı solucanlarda da (Planarya) görülür.
Rejenerasyon normalde bir çoğalma tipi değildir. Tahrip sonucu canlıdan ayrılan parçadan yeni birey oluşturulur.
Rejenerasyon, kelime anlamıyla yenileme demektir. Canlılardan herhangi bir nedenle ayrılan parçalardan yeni canlılar oluşabilir. Dolayısıyla rejenerasyon bu canlılar için üreme kabul edilir. Omurgalılardaki rejenerasyona bir yaranın iyileşmesi veya kertenkelenin kopan kuyruğunun yenilenmesi örnek olarak verilir. Çünkü kopan deriden yeni bir organizma, kopan kuyruktan da yeni bir kertenkele oluşmamaktadır

Tomurcuklanarak Çoğalma

Bazı canlılarda tomurcuk benzeri çıkıntılar gelişir. Bu kısımlar ayrılarak yeni canlıyı oluşturur.
Örneğin; Hidra da bira mayasında ve süngerlerde eşeysiz üremenin bu karakteristik özelliği görülür.
çelikle
Bazı bitkilerden koparılan bir dal parçası, toprağa dikildiğinde yeni bitki oluşturabilir. Buna çeliklenme ile çoğalma denir. Ayrılan dal parçasının meristem tabakası yeniden kök oluşturduğundan bu parça ayrı bir fert olarak yaşayabilir. Özellikle tarımda verimliliği arttırmak, az zamanda daha çok ve daha kaliteli bitkiler yetiştirmek için kullanılan üretim metodudur.sonucu olarak yeni bir bitki meydana gelir.
Örneğin; kavak,çınar,meyve ağaçları,asma.... gibi bitkiler çelikleme ile üretilir. Özellikle melez olan ve eşeyli üremeyen bitkiler bu şekilde üretilir. Örneğin; Çekirdeksiz üzüm, Washington portakalı, satsuma mandalini gibi.
Vejatatif üremeye: Soğanların rizomla (küçük kök) üremesi, çileklerin sürüncü gövde ile çoğalması ciğer otunun yapraklarından yeni ciğer otlarının oluşmasnı örnek olarak gösterebiliriz. vejetatif üreme üçe ayrılır:

1) Çelikle üreme;
gül ve söğütün kesilen dallarının toprağa dikilmesiyle yeni gül ve söğüt oluşması.
2) Yumru ve soğanla üreme:patates,yer elması,sarımsak gibi depo organları olan yumru ve soğanlar nemli ortamlarda çimlenerek yeni bitkileri oluşturur.
3) Sürünücü gövde ile üreme: çiçekler toprak üzerinde sürünücü gövde ile zambak ve ayrık otlarında yeraltı gövdesiyle,böğürtlenlerde dal ve gövde uçlarının köklenmesiyle vejetatif üreme olur.örnek olarak çilek veririz.

Sporla çoğalma

Bazı canlılarda spor adı verilen üreme hücresinden yeni bireyler oluşturulur. Buna sporogoni veya sporla üreme denir.
Örneğin su yosunlarından Ulotrix, Küf Mantarı.
Mantarlarda sporla üreme karakteristiktir.
Örneklenen canlılardan bazıları eşeysiz üremeyle beraber eşeyli olarakta ürerler. Örneğin; mantarlar ve paramesyum konjugasyonla eşeyli ürediği gibi hydra ve deniz yıldızı, eşeyli üremenin en önemli yapısı olan eşey bezlerini de bulundurur. Bunlara bir örnekte mikroskobik canlılardır.

Eşeyli üreme

Farklı cins iki gametin birleşmesiyle yeni canlının meydana getirilmesine eşeyli üreme denir. Gamet, eşey ana hücresi olarak tanımlanır. Bir gamet ya dişi eşey hücresidir (yumurta) ya da erkek eşey hücresidir. (polen veya sperm). Eşeyli üreyen canlılarda bir çift kromozom takımı bulunur. Bu takımın yarısı anneden yarısı babadan gelir. Bu takım kromozoma haploid veya monoploid (n) denir. (n) haploid kromozom takımı gamette bulunur.
Bir çift kromozom takımına 2n diploid denir. Örneğin; insanda 2n=46 sayıda kromozom bulunur. Somatik hücreler (vücut hücreleri) 2n sayıda kromozom taşır.
Eşeyli üreme sonucunda birbirinden farklı bireyler oluşur. Bu da populasyonlarda varyasyonu (çeşitliliği) arttırır.
Çeşitliliğin açığa çıkmasını sağlayan faktörler;

Eşeyli üreme çeşitleri ;

Krosingover
Homolog kromozomların rastgele paylaşımı
Döllenme
Mutasyonlar
Ayrılmama
olayları sağlar. Mutasyonlar ve ayrılmama sık sık gerçekleşen olaylar değildir. Eşeyli üreme sonucunda fertlerin ortama uyum özelliği adaptasyon kabiliyetleri ile artar. Örneğin; Paramesyum hücreleri direnç artırmak amacıyla eşeyli üremektedirler.

18 Ekim 2010 Pazartesi

Porifera - Süngerler

Anatomileri

Parlak sarı, turuncu, kırmızımtrak, siyah ve menekşe renkli olabilirler. Belli bir şekilleri yoktur. Vazo, kadeh, torba, boru, çalı gibi muntazam olmayan kümeler meydana getirirler. Hakiki doku ve organları yoktur. Duyu, sinir ve hareketi sağlayan hücreleri bulunmadığından yapıştıkları zeminlerde sabit yaşarlar. Hayvanlardan çok bitki hissini verirler. Boyları birkaç milimetreden, 3 metreye kadar değişir. Büyük çoğunluğu sıcak denizlerde yaşar. Çok azı tatlı sularda bulunur. Bir sünger zemine yapışan kapalı bir kısımla vücut boşluğuna açılan oskulum denen bir açıklıktan ibarettir. Yanlarda da suyun girip çıkmasını sağlayan delikler/porlar vardır. Bu delikli yapıdan dolayı süngerlere porifera denir. Küçük ağız vazifesini gören yan deliklerden giren su, vücut boşluğunu dolaştıktan sonra, oskulumdan tekrar dışarı atılır

Fil kulağı süngeri (portakal rengi)
Vücut yapıları iç ve dış olmak üzere iki tabakadan meydana gelir. Aralarında dış deriden hasıl olan mezenşim adı verilen jelatinsi bir ara tabaka da vardır. İskelet ya basit bir iğne, ya da ışınsal uzantılı birçok iğneden meydana gelir. Silisyum veya CaCO3 bileşimlidir. Süngerlerin iskelet elemanları bu kısımdan meydana gelir. Destek vazifesini gören iskelet sistemi; kalker, silis veya keratin bileşiminden hasıl olan iskelet iğneleri spikül ve spongin denilen proteinli bir maddeden ibarettir. Spongin maddesi, spikülleri bir göztepe gibi örerek iskelet sistemini meydana getirir. Bazı süngerlerde iskeletteki spiküller tamamen kaybolarak destek maddesi olarak yalnız spongin kalır. Bu tür egesüngerler temizlendikten sonra, halk arasında temizlik süngeri olarak kullanılır. İskeletsiz olan pek az egesünger vardır.
Sünger olarak bildiğimiz kısım aslında hayvanın yumuşak kısımlarından ayrılmış iskeletinden başka bir şey değildir. Suyu emdiğinde şişme özelliği vardır. Plastik süngerlerden önce daha çok kullanılanlar doğal süngerlerdir.

Çoğalmaları

Süngerler eşeyli ve eşeysiz olarak iki şekilde ürerler. Eşeyli çoğalmada mezenşimatik tabaka içinde yumurta ve spermatozoitler meydana gelir. Her iki çeşit üreme hücresi de aynı veya ayrı ayrı hayvanlarda bulunabilir. Döllenme vücut içinde olur. Yan deliklerden suyla giren spermatozoonlar göçmen hücreler tarafından taşınarak yumurtayı döllerler. Eşeysiz üreme vücudun yanlarında olan tomurcuklarla meydana gelir. Tomurcuk ana hayvandan ayrılarak yeni bir sünger hasıl eder. Ayrılmadığı takdirde sünger kolonisi meydana gelmiş olur. Tatlı su süngerlerinde sert iklimlere karşı gemula denen bir üreme şekli görülür. Sonbahara doğru mezenşim tabakası içinde toplu iğne başı iriliğinde renkli kürecikler meydana gelir. Bunlar bol besinli embriyonal hücrelerdir. Gemula denen bu küreler dış taraftan iki katlı bir spongin zarla çevrilir. Ana hayvan öldükten sonra, bunlar çok soğuklarda dahi hayatını sürdürürler. İlkbaharda gemula içindeki üreme hücreleri etrafındaki zarın deliklerinden çıkarak yeni süngerleri meydana getirirler.

Sünger avcılığı

Sünger avcılığı bin dokuz yüz yirmi beşten beri yapılagelmektedir. Eski devirlerdedalgıçlar 20 metre derinliğe inerek kesici aletlerle süngerleri alt taraflarından keserlerdi. Su basıncından dolayı çoğu meme hastalıklarına tutulurdu. Sonraları denizin dibini sürtme ağlarla egetarayan balıkçı tekneleriyle bol miktarda sünger toplanmaya başlandı. Fakat bu usul genç süngerleri de kopardığından zararlı oluyordu. Günümüzde sünger avcılığı dalgıç elbiseleriyle yapılmaktadır. Bu usulde avcılar süngerleri inceleyerek kaliteli olanlarını toplarlar. Toplanan süngerler temizleme ve kurutma işlemlerinden sonra piyasaya sürülür.

27 Mayıs 2010 Perşembe

Siteye Yardımcı Olun

Zootanic tüm öğrencilerin ortak bilgi portalı olmayı hedeflemiş bir oluşumdur. Zootanic sitesine yardım etmek için sizde yazar olun ve bildiklerinizi yazın.

21 Mayıs 2010 Cuma

Yapay DNA Yadıldı

Yıllardır gelişen Genetik biliminde önce yapay amino asitleri daha sonrada proteinleri yapmışlardı. Hatta RNA bile yapmıştı bilim adamları, ama bu sefer bir kaç adım birden atarak yapay DNA yaptılar. Bu ne demek oluyor, bu tamamen cansız olan karbon, oksijen, hidrojen ve fosfat maddelerinden, hareket edebilen ürüyebilen bir mekanizma yaratmak anlamına geliyor. Evrim adına oldukça sarsıcı olan bu gelişme bakalım hangi sonuçları doğuracak.

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Biyoloji Bölümü Mezunları Ne İş Yapar?

Bir çok öğrenci üniversite sınavlarına girerek bölüm seçmeye hak kazanacak. Ben biyoloji mezunu olduğum için biraz açıklayım istedim. Öncelikle bölümü bitirmek oldukça kolay. Ben bir tek derse bile girmeden diplomamı aldım sayılır. Yani ben ünversitede eğleniyim çok kasmadan mezun oluyum zaten benim işim hazır. Bana diploma lazım diyorsanız ideal bir bölüm.Ancak diploma almak değil daha sonra sı önemli diyenlerdenseniz beni ili dinleyin. Bitirdikten sonra yapabileceğiniz sadece 3 iş var. Birincisi devlette biyolog olmak. Bu seçenek cazip gibi görülüyor. Ancak devletin yılda 10 - 20 biyolog aldığını ve buna karşılık her yıl 100 lerce mezun çıktığını unutmayın. Bir diğer meslek özel dershanelerde veya evinizde ders verebilirsiniz. Yani sigortasız yarın paranızın olup olmayacağını bilmeden yaşayıp gidersiniz. Üçüncüsü de ilaç firmalarının pazarlama bölümünde, doktorlara, hastalarına ihtiyaçları olsa da olmasa da sizin şirketin ilaçlarını satmalarını ve bundan dolayı doktora prim vereceğinizi söyleyeceğiniz bir iş. Yani kısacası işiniz çok zor olacak.

30 Nisan 2010 Cuma

Organik Kimya : YAĞ ASİTLERİNİN BİYOSENTEZİ

• Yağ asidi sentezinde Asetil CoA’lar reaksiyona daha yatkın olan Malonil CoA’ya dönüştürülür.
• Butiril CoA’daki butiril artığının yağ asidi sentaz kompleksindeki açil taşıyıcı protein (ACP)in HS-grubuna transferi ile sentez başlar.
• Bu gruba daha sonra malonil artığı transfer edilir.
• CO₂ ayrılır ve NADPH ile indirgenme olur.
• H₂O ayrılır, çifte bağ oluşur ve çifte bağ NADPH ile indirgenir.
• Böylece her dönüşte yağ asidi zinciri 2C uzar. Spiralin 8-9 kez dönmesiyle 16-18 C uzunluğu gelinince zincir ACP’den ayrılır.
• Oluşan yağ asidi nötral yağ sentezinde kullanılır.
• Yağ asidi sentezi aslında β-oksidasyonun tersi gibidir.

Ketojenez : Ketonların Sentezi

Yağ asitlerinin oksidasyonu sonucu oluşan Asetil CoA’nın aşırı birikimi sonucunda ketonkor denen keton cisimleri sentezlenir. Bu olaya ketojenez denir. Başlıca ketonlar; Asetoasetat, β-hidroksibütirat ve aseton.
Beslenme ile fazla miktarda yağ alınması ve aç kalınması halinde vücuttaki depo yağlar tüketilirse karaciğerde aşırı lipoliz (yağ yıkımı) olur. Lipoliz arttıkça yağ asidi miktarı ve dolayısıyla Asetil CoA miktarı artar. Organizma bunları LYNEN çevrimi ile ketonkorların sentezinde kullanılır.

11 Nisan 2010 Pazar

Anzosperm Nedir

Anzosperm çok sık rastlanmasada erkeklerin korkulu rüyası olan spermsizliktir. Tedavisi tamamen gerçekleşmeden önce yapılması gerektiğinden sperm yoğunluğuna bağlı olarak erken teşhisi çok önemlidir.

16 Ocak 2010 Cumartesi

Biyoloji Bitirenler Kpss'ye Nasıl Giriyor

Biyoloji bitirenler KPSS b ye giriyorlar yani sadece Genel Yetenek ve Genel Kültür. Başarılar.

EGE Üniversitesi 2009-2010 ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI LİSANSÜSTÜ KONTENJANLARI

2009-2010 ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI LİSANSÜSTÜ KONTENJANLARI
ANABİLİM DALLARI YÜKSEK LİSANS Yüksek Lisans Derecesiyle
DOKTORA Lisans Derecesiyle
DOKTORA Önkoşullar


T.C. Yabancı T.C. Yabancı T.C. Yabancı
Uyruklu Uyruklu Uyruklu Uyruklu Uyruklu Uyruklu
ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ 20 6 10 6 - -
Genel Astronomi 10 3 5 3
Astrofizik 10 3 5 3
BİYOKİMYA 5 - 3 - - - Doktora programı için Kimya, Biyokimya ve Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında Yüksek Lisans yapmış olmak
BİYOLOJİ 21 - 10 - - -



Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji 3 - 2 -
Botanik 4 - 4 -
Hidrobiyoloji 1 - 1 -
Genel Biyoloji 2 - 1 -
Zooloji 11 - 2 -
FİZİK 7 - 3 - - -
Genel Fizik 3 - -
Atom ve Moleküler Fizik - - 1
Nükleer Fizik 2 - 1
Katıhal Fiziği - - 1
Matematiksel Fizik 2 - -
İSTATİSTİK 3 - - - - -
Uygulamalı İstatistik 3
KİMYA 13 - 7 - - - Yüksek lisans programı için adayların Kimya, Biyokimya, Kimya Mühendisliği veya Kimya Öğretmenliği Lisans mezunu olması gerekir.
Doktora programı için adayların ilgili alanda yüksek lisans yapmış olması gerekir.
Eğitim dili İngilizce’dir.
Analitik Kimya 2 - 1 -
Anorganik Kimya - - 2
Fizikokimya 2 - -
Organik Kimya 9 - 4 -
MATEMATİK 5 2 1 2 - -





Cebir ve Sayılar Teorisi 1 - - -
Geometri 1 1 - 1
Analiz ve Fonksiyonlar Teorisi 1 - - -
Uygulamalı Matematik 1 1 1 -
Bilgisayar Bilimleri 1 - - 1
BAHÇE BİTKİLERİ 10 1 5 1 - -
BİTKİ KORUMA 22 - 4 - Entomoloji Bilim Dalı Yüksek Lisans ve Doktora programları için adaylarının Ziraat Fakültesi mezunu olmaları gereklidir.
Entomoloji 10 - 4 -
Fitopatoloji 12 - - -
PEYZAJ MİMARLIĞI 5 1 3 1 - -
SÜT TEKNOLOJİSİ 10 - 5 - - -
TARIM EKONOMİSİ 25 2 10 2 2 2 Yüksek Lisans programı için; adayların İşletme, İktisat, Tütün Eksperliği, Endüstri Mühendisliği, Ziraat Fak. diğer bölümleri veya Ziraat Fak. Tarım Ekonomisi Bölümünde lisans eğitimi almış olmaları,
Doktora programı için; adayların Tarım Ekonomisi ile ilgili alanlarda yüksek lisans yapmış olmaları gerekmektedir.

Tarım Politikası ve Yayım 15 1 6 1 1 1
Tarım İşletmeciliği 10 1 4 1 1 1
TARIM MAKİNALARI 10 5 6 4 4 2
TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA 5 1 3 1 - -
TARLA BİTKİLERİ 12 4 10 5 - -
Agronomi 4 3 3 3
Bitki Islahı ve Genetiği 3 - 2 -
Çayır-Mer’a ve Yem Bitkileri 5 1 5 2
TOPRAK 14 - 8 1 - -
ZOOTEKNİ 15 4 4 2 - - Zootekni Anabilim Dalı ve Veterinerlik Fakültesi dışındaki eğitim kurumlarından mezun olan öğrenciler için Bilimsel Hazırlık Programı uygulanacaktır. *Biyometri-Genetik Bilim Dalı yüksek lisans kontenjanının ikisi Biyometri, biri Genetik alanı için, Doktora kontenjanı Biyometri alanı için bildirilmiştir.
Hayvan Yetiştirme 6 2 2 1
Yemler ve Hayvan Besleme 6 1 1 1
Biometri-Genetik* 3 1 1 - - -
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ 3 - - - - - Yüksek Lisans adaylarının Bilgisayar Mühendisliği veya Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunu olmaları gerekmektedir.
BİYOMÜHENDİSLİK 11 - 10 - - -
DERİ MÜHENDİSLİĞİ 2 1 2 1 2 1
ELEKT.-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ 6 1 6 - - - Elektrik ve/veya Elektronik ile ilgili Mühendislik, Teknik Eğitim (Elektrik-Elektronik) ve Fizik Bölümlerinden (Elektronik/Manyetik Malzemeler ve Elektromanyetik Dalgalar konusunda çalışmak üzere) lisans derecesi almış olanlar.
Elektrik 2 - 3 -
Elektronik 4 1 3 -
GIDA MÜHENDİSLİĞİ 13 2 5 - - -
Gıda Bilimleri 5 - 2 -
Gıda Teknolojileri 8 2 3 -
İNŞAAT MÜHENDSİLİĞİ 10 4 4 1 - -
Yapı 2 1 - -
Ulaştırma 2 - - -
Hidrolik 2 1 - -
Yapı İşletmesi - - 2 -
Yapı Malzemesi 4 2 2 1
KİMYA MÜHENDİSLİĞİ 10 2 5 2 - - 1-Öğretim Dili İngilizce’dir.
2-Yüksek lisans programı için adayların Kimya Mühendisliği Lisans derecesine sahip olmaları,
3-Doktora programı için adayların Kimya Mühendisliği alanında yüksek lisans yapmış olmaları gerekmektedir.
MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ 6 - 2 1 - -
Enerji 1 - - -
Konstrüksiyon ve İmalat 2 - 1 -
Mekanik 1 - - -
Termodinamik 2 - 1 1
TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ 6 2 6 2 10 - 1-) Tekstil Teknolojisi Bilim Dalı lisansüstü kontenjanlarına başvuracak adaylarda Tekstil Mühendisliği mezunu olma şartı aranacaktır.
2-a) Lisans derecesiyle Doktora programına ayrılan kontenjanlara DPT (Tekstil ve Deri Sanayi Doktora Programı) projesi kapsamında öğrenci alınacaktır. Başvuruda bulunan adayların hangi firma adına bu programa başvurduğunu belgelendirmesi gerekmektedir.
b)Tekstil mühendisi olanlar dışında diğer müh. alanlarından başvuranlarda tekstil sanayinde deneyimli olmak (1 yıllık Tekstil Müh. Bilimsel Hazırlık Programı uygulanacaktır.)
c) Fen Fakültesi Kimya Bölümünden mezun olmak (1 yıllık Tekstil Müh. Bilimsel Hazırlık Programı uygulanacaktır).



Tekstil Teknolojisi


4 1 4 1 8
Tekstil Bilimleri 2 1 2 1 2
SU ÜRÜNLERİ AVL. VE İŞL.TEKN. 18 2 9 2 - -
Avlama Teknolojisi 10 1 5 1
İşleme Teknolojisi 8 1 4 1
SU ÜRÜNLERİ TEMEL BİL. 10 1 6 1 - -
SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİK 8 2 6 2 - -
BİYOTEKNOLOJİ (*) 10 1 7 - - -
ÇEVRE BİLİMLERİ (*) 10 2 - - - -
GÜNEŞ ENERJİSİ (*) 14 - 11 2 - - Enerji Bilim Dalı için: Mühendislik Fakültesi (Kimya, Elektrik-Elektronik, Çevre, Gıda, Tekstil, Jeoloji, Meteoroloji, Bilgisayar, Fizik, Matematik, Endüstri Müh. Bölümleri), Fen Fakültesi (Kimya, Matematik, Fizik, Biyoloji, Biyokimya, Astronomi Bölümleri), Eğitim Fakültesi (Kimya, Matematik, Fizik, Biyoloji Bölümleri), Teknik Eğitim Fakültesi mezunları. Enerji Teknolojisi Bilim Dalı için: Mühendislik Fakültesi (Makina, Elektrik-Elektronik, Kimya, Biyomühendislik, Gıda, İnşaat, Meteoroloji, Jeoloji, Maden, Çevre, Jeofizik, Enerji, Bilgisayar, Fizik, Matematik, Gemi İnşaatı ve Makinaları, Endüstri Müh. ve Sistem Müh. Bölümleri), Mimarlık, Ziraat Fakültesi Mezunları, Fen Fakültesi (Kimya, Biyoloji, Biyokimya, Astronomi, Matematik, Fizik Bölümleri), Eğitim Fakültesi (Kimya, Biyoloji, Matematik, Fizik Bölümleri), Teknik Eğitim Fakültesi mezunları. Not: Güneş Enerjisi Anabilim Dalı ile Enerji Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans mezunları her iki bilim dalı Doktora programına başvurabilirler.
Enerji 7 - 5 1 - -
Enerji Teknolojisi 7 - 6 1 - -
NÜKLEER BİLİMLER (*) 16 2 9 - - - Yüksek Lisans programlarına Fizik, Kimya, Biyoloji, Biyokimya, Astronomi, Eczacılık, Tıp, Eğitim Fakültesi Orta Öğretim Fen ve Matematik Alanlar Eğitimi Bölümü (Fizik, Kimya, Biyoloji), Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü (Fen Bilgisi) lisans ve Fizik Müh., Kimya Müh., Çevre Müh., Metalurji ve Malzeme Müh., Ziraat Müh., Nükleer Müh., Biyomühendislik diploması olanlar; Doktora programlarına ise Fizik, Kimya, Biyoloji, Biyokimya, Eczacılık (Radyofarmasi), Eğitim Fakültesi Orta Öğretim Fen ve Matematik Alanlar Eğitimi Bölümü (Fizik, Kimya , Biyoloji) yüksek lisans ile Fizik, Kimya, Çevre, Nükleer Yüksek Mühendislik ve Tıp (Nükleer Tıp) diploması olanlar ile İstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü veya Nükleer Bilimler Enstitülerinden yüksek lisans diploması olanlar başvurabilecektir.
Nükleer Bilimler 5 1 2 -
Nükleer Teknoloji 7 - 3 -
Nükleer Uygulamalar 4 1 4 -
TABİAT TARİHİ (*) 3 - - - - -
Paleontoloji 2 -
Zooloji 1 -
(*) Çok Disiplinli Anabilim Dalları
NOT: 1)Tek Disiplinli Anabilim Dallarında Doktora programları için adayların ilgili alanlarda yüksek lisans yapmış olmaları ,
Doğrundan doktora programları için de adayların ilgili alanlarda lisans yapmış olmaları gerekmektedir.
2) 2009-2010 ÖğretimYılı Bahar Yarıyılı Lisansüstü Kontenjan Önerileri E.Ü. Senatosunda kabul edildiği takdirde geçerli olacaktır.