30 Nisan 2009 Perşembe

Gıda Zehirlenmesi


Food-poisoning. Vücuda zararlı maddeler, yâhut hastalık yapıcı mikroorganizmalar ile bulaşmış besin maddelerinin yenmesiyle ortaya çıkan âni hastalık durumu. Hastalığa sebeb olan madde, çevreden, besinin konduğu kaptan karışmış veya kasten karıştırılmış olabildiği gibi, gıdânın bekletilmesi dolayısıyla üremiş olan mikroorganizmalar veya bunların toksinleriyle de zehirlenme meydana gelebilir. Zehirli maddenin cinsine göre değişik derecelerde ciddiyet arz eden çeşitli besin zehirlenmeleri vardır.
Yakın senelere kadar besin zehirlenmelerinin en önemli sebebi olarak, proteinlerin bozulması
sonucunda ortaya çıkan varlığı şüpheli bir madde gösterilmekteydi. Bugün bunun böyle olmadığı, besin zehirlenmelerini en çok gıdâlar üzerinde üremiş mikroorganizmaların yaptığı bilinmektedir. Kişide hastalık belirtileri ortaya çıkaran bakteriler iki yolla etkili olurlar. Birincisi, mikrop bizzat kendisi hastalık yapar. İkincisinde ise, mikroorganizmanın toksini (zehiri) belirtilerin ortaya çıkmasına sebeb olur.
Kendisi hastalık yapan bakterilerin başında tifo hastalığının da etkeni olan “salmonella” cinsi bakteriler gelir. Bilhassa «paratifo» grubunun yaptığı zehirlenme, besini aldıktan 6-48 saat sonra ortaya çıkabilir. Bulantı, kusma, ishal, karında ağrı, ateş, başağrısı ile seyreder.
Besin zehirlenmesinin en sık sebebi olan “stafilokok” cinsi bakterilerin tesir tarzı toksinleri (zehirleri) iledir. Bu bakteri irin yapıcı bakterilerden olup, aynı zamanda vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan çıban, apse gibi iltihapların da baş sebebidir. Kolay bozulabilen, iyi soğutulmamış; tavuk eti, patates salatası, yaş pasta gibi besinler, stafilokok zehirlenmesine sebeb olurlar. Normal bakteri topluluğu içinde de mevcut olan stafilokoklar, çok çabuk üreyebilen bakterilerdir. Zehirlenme sonucu kişide bulantı, kusma, ishal, ateş ve karın krampları husûle gelir. Belirtiler besini aldıktan 1-6 saat kadar sonra ortaya çıkar. Bulantı, kusma ve ishalden dolayı çok su kaybeden kişilerde şok ortaya çıkabilir.
Gıdâ zehirlenmesinin en ciddî tipi “botulizm” denilenidir ve “Clostridium botulinum” bakterileri tarafından yapılır. Bu da bir toksin zehirlenmesidir. Havasız ortamlarda yaşayan bu cins bakteriler, salam, sucuk, jambon, pastırma gibi et mâmullerinde şartlara uygun muâmele yapılmaması sonucu ürerler. Nâdir ortaya çıkan botulizm, ciddiyeti ve öldürücülüğünün fazla olması sebebiyle önemlidir. Zehirlenmenin sebebi olan toksin, 80°Cde 10 dakikada etkisizleşmektedir. Toksini alan kişilerde belirtiler, 12 ilâ 36 saat sonra ortaya çıkar. Âniden beliren miskinlik ve çift görme ilk belirtileridir. Daha sonra soluk alma, konuşma ve çiğnemede zorluk ortaya çıkar. Hastalığa yakalananların yaklaşık yarısı kurtarılamamaktadır. Son yıllarda kullanılmaya başlanan hazır “antitoksin” ler, erken müdâhale ile botulizmde hayat kurtarıcı olmaktadır.
Midye ve diğer bâzı kabuklu deniz hayvanları, yedikleri gıdâlardan aldıkları bir nörotoksini (sinir zehirini) uzun müddet vücutlarında tutarlar. Bu zehir ısıya dayanıklıdır. Pişirme ile ölmez. Midyeyi yiyen şahısta ilk belirtiler birkaç dakika içinde ortaya çıkar. Karıncalanma, uyuşma, hareket güçlüğü görülür. Hastaların solunum felcinden ölmesi görülen vakalardandır. Bu zararı bilindiğinden balık dışındaki deniz hayvanlarının yenmesi iyi değildir.
Mantar zehirlenmeleri özellikle kırlık bölgelerde çok görülür. “Amanita muscaria” adlı mantardaki “muscarin” maddesi zehirlenmeye sebeb olup, hem mîde-barsak, hem de sinir sistemlerinde tesirlidir. (Bkz. Mantar Zehirlenmesi)
Zehirlenmede yapılacaklar: Besinden dolayı zehirlendiği anlaşılan kişiye ilk yapılacak işlem, kusturma olmalıdır. Daha sonra bulantı ve kusma duruncaya kadar ağızdan beslenmeyi kesmeli ve hiç vakit geçirmeden bir hekime başvurmalıdır. Hekime ulaşılması uzun sürecek vakalarda, hastanın aşırı su kaybının önlenmesi için (yağı iyice alınmış ve tuzlu) bol miktarda tâze ayran içirilmesi (eğer bulantı-kusma tamâmen durmuş ise) çok faydalı olur. Şikâyet kalmamış olsa bile, ilk 24 saat sulu beslenme olmalı, hiç posalı diyet tatbik edilmemelidir. Genel durumu bozulan hastanın solunum yolunu açık tutmak, rahat şekillerde taşımak da önemlidir. Kırsal bölgelerde bir mantar zehirlenmesine karşı el altında atropin bulundurulmalı, yakınlardan birinde zehirlenme ortaya çıkarsa, hemen deri altına 1 mg atropin zerk edilmelidir. Bu iş çoğu defâ hayat kurtarıcı olur. Botulizmde belirtiler geç ortaya çıktığından, kusturma gereksizdir. Vakit geçirmeden hekime başvurmalıdır.

20 Nisan 2009 Pazartesi

3 Nisan 2009 Cuma

Vitaminler

Vitaminler, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan organik bileşiklerdir. Vitamin Latince yaşam anlamına gelen “vita” sözcüğünden kaynaklanır. Vitaminler yağda ve suda eriyenler olarak iki gruba ayrılır .
YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER : A, D, E ve K vitaminleridir .
SUDA ERİYEN VİTAMİNLER : B grubu vitaminler ile C vitaminidir .
ÖNEMİ
A vitamini Enfeksiyonlara karşı direnci arttırır normal büyüme, üreme, kemik ve diş gelişimi, görme için gereklidir. Cildin tırnakların ve saçların sağlıklı kalmasını sağlar. Diş ve dişetleri için büyük önem taşır .
Kayısı,kuşkonmaz,maydanoz,ıspanak, havuç,kereviz, marul, portakal, erik, domates
D vitamini İnce bağırsaklardan kalsiyumun emilmesine yardımcı olur, kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasını sağlar .
Balık yağı, balık, yumurta, tereyağı, karaciğer, et, sebzeler, güneş
E vitamini Antioksidan etkilidir. Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatıyor Yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirir. Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar .
Buğday, tohumlu besinler, soya fasülyesi yağı, arı sütü, ceviz, marul, tere, kereviz, maydanoz, ıspanak, lahana, mısır yağı, mısır, yulafta
K vitamini Karaciğere gelen Kvitamini burada üretilen bazı pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır. Kvitamini takviyesi yanlızca kanamalı hastalarda verilir.
Ispanak,kabak, marul, yeşil domates, yeşil biber, inek sütü, peynir, tereyağı, yumurta, kırmızı et, pirinç, karaciğer, mısır, muz, şeftali, çilek
B1 vitamini Kasların ve sinir sisteminin faliyeti için gereklidir.Yetersizliğinde iştahsızlık, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve dikkat azalması görülür.
Buğday, kepek, bira mayası, taze sebze meyve, koyun eti, sığır eti, balık eti, yumurta, süt
B2 vitamini Eksikliğinde dilde kızarma, yanma hissi, ağız çevresi ve dudaklarda kızarma, tahriş, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, yanma hissi, katarakt oluşumu, saçların dökülmesi, çocuklarda büyüme yavaşlaması, kilo kaybı, sindirim sorunları oluşur .
Karaciğer, böbrek, buğday unu, patates, et, süt, yumurta, peynir, kepek, yeşil sebzeler, havuç, fındık, yer fıstığı, mercimek
B3 vitamini Yetersiz beslenme sonucu deriyi sinir sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar. Hücrelerin oksijeni kullanabilmeleri için gereklidir. Midede sindirimin temel taşları olan asitlerin üretimini sağlar.
Bira mayası, kepek, yer fıstığı, sakatat, kırmızı et, balık, buğday, baklagiller, un, yumurta, süt, limon, kabak, incir, portakal, hurma
B5 vitamini Doğada bol olduğu için eksikliğine rastlanmaz. Ayrıca bir miktar bağırsaklarda da yapılmaktadır. Eksikliği kan şekerinde düşme, ellerde titreme, kalp çarpıntıya neden olur .
Karaciğer, kırmızı et, tavuk, yumurta, ekmek, sebzeler
B6 vitamini Sinir sistemi ve hormonların çalışmasını düzenler.Vücudun savunmasında antikor ve akyuvar oluşumunda rol oynar. Eksikliğinde migren tipi baş ağrısı, kansızlık, ciltte kuruluk, görme problemleri, uyuşukluk, adele zayıflığı ve krampları oluşur .
Karaciğer, böbrek, kırmızı et, balık, yumurta, ekmek, sebzeler
B11 vitamini Kırmızı kan hücreleri ve sinir dokularının oluşumunda aktif rol oynar. Hücre bölünmesi için gereklidir. Bu etkisi ile büyümeyi de sağlar. Anne karnındaki bebeğin sinir sisteminin gelişimi için de gereklidir. Eksikliğinde iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, unutkanlık, çarpıntı gibi bazı kalp sorunları oluşabilir .
Karaciğer, böbrek, kırmızı et, ıspanak, marul, yumurta, ekmek, portakal, muz
B12 vitamini Besinlerle veya sigara gibi alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirir. Eksikliğinde dilde hassasiyet, şişme, kızarma, hayal görme, depresyon, adalelerde kasılmalar, sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şikayetleri oluşur .
Karaciğer, yürek, böbrek, kırmızı et, tavuk, balık, süt, peynir, yumurta
C vitamini Vücudumuz C vitaminini üretemez bitkiler ve bazı hayvanlar bu vitamini üretebilmektedir. Besinlerle alınan vitamin 2 saat içersinde kullanılır 4 saat sonunda kandan uzaklaşır. Yaraların iyileşmesini, damarların sağlıklı olamalarını sağlar.Vücudun savunma sistemini artırıcı etkisi vardır. Histamin yapımını azaltarak allerjik olayların şiddetini düşürür. Eksikliğinde diş eti kanamaları ve çekilmeleri olur.
Siyah üzüm, narenciye, çilek, kavun, karpuz, yeşil biber, maydanoz, brokoli, havuç, soğan, bezelye

Ekonomik Bitkiler Ders Özeti

Ekomonik Bitkiler

BİTKİSEL ÜRÜNLERİN ÖZELLİK VE ÖNEMLERİ

Ekonomik Değeri Bakımından Bitki Türleri 3 Grupta İncelenebilir:

1- Ekonomik değeri olan bitkiler

2- Ekonomik değeri olmayan bitkiler ( yabani olarak yetişen bazı bitki türleri)

3- Zararlı bitkiler (zehirli ve parazit bitkiler)

faydalı ve faydasız bitkilerin sınırı kesin değildir. bilimsel buluşlar sayesinde yeni faydalı özellikler keşfedilebilmektedir.

FAYDALI (EKONOMİK DEĞERİ OLAN) BİTKİLERLE KÜLTÜR BİTKİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Kültür bitkisi insan eliyle yetiştirilmiş bitkilerdir ve hepsi ekonomik değer taşır. ancak faydalı bitkilerin hepsi kültür bitkisi değildir. yabani türlere ksrşı kültür bitkilerinde meydana gelen gelişim özelliklerini şöyle özetleyebiliriz:

1- meyve büyüklüğünde gelişme

2- acı veya zehirli maddelerde azalma veya kaybolma

3- çimlenme periyodu bakımından fark

4- sert dokular bakımından fark

5- çiçek yapısı bakımından gelişme

6- gelişme devresi bakımından fark

FAYDALI BİTKİLERİN SINIFLANDIRILMASI

1- Besin bitkileri

a. tahıl bitkileri

b. legumen ( baklagiller) ve kuru meyvalar

c. sebzeler

d. meyveler

e. yağ bitkileri

2- Endüstri bitkileri

a. lif bitkileri

b. orman bitkileri

c. boya ve tanen bitkileri

d. kauçuk ve benzeri ürünler ( lateks) veren bitkiler

e. reçine ve sakız veren bitkiler

f. yağ ve mum elde edilen bitkiler

g. şeker nişasta selüloz ürünleri

3- baharat bitkileri

4- uyarıcı bitkiler

5- tıbbi bitkiler

6- süs bitkileri

BESİN BİTKİLERİ

kültür bitkilerinin orijinlerine ışık tutan önemli bir çalışmada Vavilov' un 1926'da yazdığı eserdir. Besin bitkilerinin orijin ve dağılışı:

1- güneybatı ve orta asya

2- akdeniz

3- güneydoğu asya

4- tropik Amerikanın yuksek bolgeleri

BESİN BİTKİLERİNİN ÖZELLİĞİ

Gerek bitkisel gerekse hayvansal besinler canlı protoplazmanın teşekkülünde, vücut yapılarının oluşumunda kullanıldığı gibiayrıca enerji temininde bir kaynak olarak kullanılır. Gelişim için gerekli olan mineral tuzları, organik asitler, vitaminler ve enzimler de yine bitkilerden sağlanabilir. bitkiler besin depo etmek için kök, gövde, yaprak , meyve ve ve tohum gibi yapılarını kullanır. insan açısından bunların en önemlileri kuru memeyve ve tohumlardır.içerdikleri su miktarı arttıkça besin degeri azalır.

BESİN KAYNAĞI OLARAK ALÇAK BİTKİLER

A- MANTARLAR

mö. 5yy dan beri kullanılır, 17yy.dan beri kültüre alınmışlardır. yabani ve kültür formlarından geniş ölçüde yararlanılır. vejetatif sahaları miselleri meydana getiren ve hif adı verilen ince ipliklerden oluşmuş bir kütle halindedir.miseller bozulan organik maddelerden saprofitik olarak besin temin edilebilmesi için her yönde toprağa uzanır. uygun çevre şartlarında spor meydana getiren safha başlar. yenilebilir yabani mantarların çoğu kültür formlarından daha lezzetlidir.ancak zehirli ve zehirsiz mantarları ayıran kesin kaideler yoktur. bugün en çok kullanılan turu agaricus campestristir. yayılma sporladırışıksız nemli 12, 7-14, 4 'C gibi belirli bir sıcaklıgın sağlandıgı topragın organik maddece zengin oldugu ortamda yetişir.sporların çimlenip küçük mantarların oluşması için 6 hafta gecmelidir. Tuber gibi bazı mantarların verimli yapıları toprak altındadır.meşe kayın ve huş ormanlarında gözenekli kireçli topraklarda yetişir ve ışık ister. T. melanosporum, T. aesvitum, T. brumale gibi turleri vardır.bir diger mantar turu de Morshella esculenta yenen diğer yabani mantar turlerine benzer.

B- ALGLER

bazı türlerinden amerika ve avrupa'dabesin maddesi olarak faydalanılmaktadır. Japonya, Çin ve Pasifik adalarında algler başlıca besin maddelerinden biridir.japonyada bir cok türün kültürü yapılmaktadır.besin degerleri yüksektir. %50 civarında karbonhşdrat, az miktarda protein ve yağ ihtiva eder.vitamince zengindir. besin olarak kullanılan bazı alt türleri:

chlorella, laminaria, porphyra, monastroma cinsleri ile rhodymenia palmatai chondrus cripus türleri.

gracilaria confervoides /den agar elde edilir. rhodophyceae alglerinden ekstre edilen azotsuz jele benzeyen maddelere agar denir ve bakteri alg mantar kültürlerinde yetiştirmwe ortamı oarak ve yine birçok endüstriyel işlermlerde kullanılır. denizlere yakın olan çiftlik arazişerinde algler hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.

bazı alg turleri çeşitli şekillerde ekonomide önemli rol oynar. alglerden ticarette kullanılan 4 önemli ürün elde edilmektedir.

1- agar: rhadophyeae türlerinden çıkarılan azotsuz jele benzeyen ya da kurutulmuş maddelerdir.kültürlerde yetiştirme ortamı olarak, eczacılıkta , kozmetik, deri, tekstil sanayinde kulanılmaktadır.

2- karrageen: chondrus criprus gigartina sp. gibi kırmızı alglerden elde edilir. potasyumla muamele edildiginde jel durumuna geçer. gıda, tekstil ve bira endüstrisinde kullanılır. (süspansiyon ve emülsüyonları stabil hale koyar)

3- alginik asit: esmer alg türlerinden elde edilir. laminaria ve macrocystis, lessonia gibi Na, K, Mg ve Fe tuzlarıyla suda eriyerek alginatları oluşturur. besin kozmetik tekstil lastik eczacılık dişçilik ve kağıt sanayişsinde kullanılır.

4- diyatomit (kieselgur) : jeolojik devirlerde yaşamış olan diyatomelerin silisli kabuklarının meydana getirdiği kalın tortullardan elde edilir. topraktan çıkarıldıktan sonra birtakım kimyasal işlemlere tabi tutulurlar. kağıt endüstrisinde izole ve dolgu malzemesi olarak ve ayrıca şeker rafinelerinde şarapçılıkta kullanılır. en yaygın kullanım alanı çeşitli tip filtrelerdir. bi rzamanlara trinitrogliserin gibi patlayıcı maddeler diyatomit toprağına emdirilerek nakledilirdi. ayrıca hafif tuğlaların yapımında kullanılır. Ör: Ayasofya kubbesi. algler ayrıca gübre hayvan yemi, besin ve antibiyotik yapımın da kullanılır.

A- TAHIL BİTKİLERİ

Tahıl buğday, çavdar, arpa gibi un veren taneli bitkilerin genel adıdır. ortak ozellikleri meyvelerinin küçük tanecikler halinde olması ve un elde edilmesidir.beslenme için gerekli olan nişasta ve proteini oldukça uygun bir oranda (6/1) içermeleri bu bitkilerin tarımda en başta yer almasına sebep olmuştur. yeryüzünde tarıma ayrılan arazilerin yarısından fazlası (%55) tahıllara ayrılmıştır. az miktarda su içerdiklerinden tanelerin toplanması ve saklanması kolaydır.

BUYUK GRUP HUBUBATLAR

BUĞDAY (TRITICUM)

1- diploid formlar: kaplıca serisi (2n-14)

2- tetraploid formlar: gernik serisi (2n-28)

3- hexaploid formlar: yumuşak buğday serisi (2n-42)

1.seri: triticum aegilopoides: yabani kaplıca

t.monococcum: kültür kaplıcası (siyez)-trakya, kastamonu,kars

2.seri: T.dicoccoides:yabani gernik

T.dicoccum: kültür gerniği

T.durum: sert buğday

T.turgidum: ingiliz bugdayı (basakcıklar 3-4 taneli ekseni dfayanıklı ziraai degeri yuksek)

T. polnicum: polonya buğdayı

3.seri: Triticum aestivum: adi yumuşak bugday

T.compactum: ince yumuşak bugday

T.spelta: kızıl bugday

MISIR ( zea mays)

1. Zea mays İndentata : Atdişi mısır

2. Zea mays indurata : Sert mısır

3. Zea mays everta : Cin mısır

4. Zea mays saccharata : şeker mısır

5. Zea mays tunicata : kavuzlu mısır

6. Zea mays amylacea : unlu mısır

7. Zea mays ceratina : mumlu mısır

PİRİNÇ: (Oryza sativa) 2n=24

Dünta nüfusunun yarıdan fazlasının kullandığı bir besindir. ilk kültürünü Çinliler yapmıştır. tek yıllık ve otsudur, çiçek durumu panikuladır. nemli iklim ve sulak arazilerde yetişir.deltalar ve su altında kalmış ovalar en uygun yerlerdir. Tanelerin nişasta oranı %72-80 arasındadır. örgü eşyaları yapımında, ve tropik bolgelerde içki yapımında da kullanılır.

KÜÇÜK HUBUBATLAR

ARPA(Hordeum)

%69 nişasta, %7 protein ihtiva eder.hayvan yemi, bira viski vb ve malt imalinde kullanılır. vatanı Ön Asya'dır. ekonomik degeri olan Hordeum Vulgare (2n=14) 2 grup altında toplanır:

1. Hordeum vulgare distichon (2 sıralı arpa) biralık arpa

2. Hordeum vulgare hexastichon (6 sıralık arpa) yemlik arpa

turkiyede uretilenin cogu 2 sıralıdır.tane rengine göre beyaz, siyah ve çakır olarak ayırabiliriz.

ÇAVDAR (Secale)

YULAF (Avena) 2n=42

DARI (panicum miliaceum - kuru darı) 2n=36

BUĞDAYGİLLERİN ÖNEMİ

Doğrudan insan gıdasına katkısı olan, herkesin bildigi bugday, arpa, yulaf, cavdar, pirinç, şeker kamışı vb.'den daha başka bir cok bir cok buğdaygil türü hayvanlar için de önemli besin kaynagı olmaktadır. gıdanın esası bugdaygillerin meyveleridir. tane denen meyvelerden insan gıdası, govde ve yapraklarından da hayvan gıdası olarak yararlanılır. 600ün üzerinde cinse ve sayısız tür zenginligine sahiptir. bambular hariç bugdaygillerin hemen hepsi otsu govdelidir.üremeleri tohumladır.saçakkök sistemleri toprak islah edicidir.

BAKLAGİLLER VE KURU MEYVELER

Daha çok protein ürettiklerinden hayvansal besinlere daha yakındırlar.karbonhidrat ve yağ da vardır.beslenme endüstri ve tıpta kullanılır. mineral tuzları be B vitaminince de zengindir.hem kuru hem de taze olarak kullanılır. otsu veya odunsudur. yapraklar pinnat bileşik ve yaprak saplarında uyku hareketlerini sağlayan yastıkçık (pulvinus) bulunur. çiçekler zigomorf kaliks 5 loplu, korolla 5 parçalı, 3'ü serbest, 2'si birleşik

BEZELYE (pisum sativa)

NOHUT (cicer arietinum)

FASULYE (phaseolus vulgaris)

SOYA (glycine max- soja hispida) 2n=40

Anavatanı doğu asyadır.küçük çalımsı dik veya prostrattek yıllık bitkidir.erken olgunlaşır, fazla ürün verir. protein ve yağ bakımından zengindir.az miktarda karbonhidrat içerdiginden şeker hastaları için mukemmel bir besindir.sebze olarak kullanıldıgı gibi un ve bitkisel yag imalinde de kullanılır. tohumları B ve E vitaminlerince zengindir. kavrulmuş taneleri kahve lezzetindedir. soya proteini yağ yangınlarını sondurmede kullanılan sıvı köpük yapımında ve sentetik iplik yapımında kullanılır. ılıman iklimleri tercih eder.çin ve yaponyada geniş ölçüde ziraati yapılmaktadır.

Soyada sıgır ve domuz etinin iki katı, inek sütünün on katı, fasulye ve mercimegin ik ikatına yakın protein vardır.

Soya bitkisinden elde edilen ürünler: yakacak, gübre, hayvan yemi

Unundan elde edilen ürünler: (tanelerinden) kola, plastik

Gıda maddeleri:protein,salça , süti şarap ,şekerli bira , çikolata, makarna, diyabetik gıdalar

Yağından elde edilen ürünler: yemeklik yagve mum yapıştırıcılar

Ayrıca; dezenfektan, elektrik izole maddeleri, vernik boyaları, deri işleme maddeleri, böcek öldürücüler, sulu boya, muşamba, kagıt tutkalı, tekstil maddeleri, köpürtme tozu, sunni iplik, yangın tüpü, sentetik reçine, vernik, sabun, su gecirmez malzemeler.

BAKLA (vicia faba) 2n=40

YER FISTIĞI (arachis hypogaea) 2n=40

MERCİMEK (lens culinaris)

KEÇİ BOYNUZU (ceratonia siliqua)

KURU MEYVELER

YAĞLI KURU MEYVELER

FINDIK (Coryllus avellana ve C.maxima)

FISTIK : farklı familyalara ait 3 çeşit fıstık vardır:

1- yer fıstıgı: arachis hypogaea

fam: leguminosae

2- şam fıstığı- antep fıstığı (pistacia vera)

fam: anacardiaceae

3- çam fıstığı (pinus pinea)

fam: pinaceae

CEVİZ: (juglans nigra)

Fam: juglandaceae

PROTEİNLİ KURU MEYVELER:

BADEM: (Prunus amygdalus- amygdalus communis)

fam: rosaceae

alt fam: prunoideae

KAYIN: (Fagus orientalis)

fam: fagaceae

ŞAM FISTIĞI: (pistacia vera)

fam: anacardiaceae

KARBONHİDRATLI KURU MEYVELER

MEŞE KUPULALARI: (QUERCUS ALBA)

KESTANE (Castanea sativa)

fam: fagaceae

C- SEBZELER

TOPRAKALTI ORGANLARINDAN YARARLANILAN SEBZELER

ŞALGAM: brassica rapa

KOLZA: brassica napus subsp. oleifera

ÇİN MARULU: brassica rapa subsp. peinensis

SAHLEP: orchisspp -fam:orchidaceae

KÖKLER

ŞEKER PANCARI: beta vulgaris

kırmızı pancar: b. vulgaris var.esculenta

şeker pancarı: b.vulgaris var.altissima

yem pancarı: b.vulgaris var. rapa

pazı: b.vulgaris var.cicla

HAVUÇ: aucus carota -fam: mbelliferae

TURP: raphanus sativus- radish -fam: cruciferae

KEREVİZ: apium graveolens -fam mbelliferae

TOPRAKALTI GÖVDELERİ

YER ELMASI: helianthus tuberosus - jerusalem artichoe -fam: compositae

PATATES: solanum tuberosum - fam: solanaceae

SOĞAN: allium cepa -fam: liliaceae

SARIMSAK: allium sativum -fam: liliaceae

PIRASA: allium porum -fam: liliaceae

KUŞKONMAZ:asparagus officinalis -fam: liliaceae

YAPRAKLARINDAN FAYDALANILAN SEBZELER

LAHANA: brassica oleracea -fam: cruciferae

MARUL: lactuca sativa -fam: compositae

ISPANAK: spinacia oleracea -fam: chenopodiaceae

SEMİZOTU:portulaca oleracea -fam: portulacaceae

HİNDİBA: cichorium inytibus -fam: compositae

RAVENT: rheum rhaponticum -fam: polygonaceae

ÇİÇEKLERİNDEN FAYDALANILAN SEBZE BİTKİLERİ

ENGİNAR: cynara scolymus -fam :compositae

KARNABAHAR: brassicaoleracea var. botrytis -fam: cruciferae

MEYVELERİNDEN YARARLANILAN SEBZE BİTKİLERİ

DOMATES: solanum lycopersicum= lycopersium esculentum

PATLICAN: solanum melongena - FAM: SOLANACEAE

BİBER: CAPSİCUM ANNUUM -fam: solanaceae

c.annuum cv.grossum:dolmalık biber

c.annuum cv.longum: sivri biber

KABAK: cucurbita -fam: cucurbitaceae

cucurbita maxima: helvacı kabağı

cucurbita moschata: balkabağı

cucurbita pepo: sakız kabağı

HIYAR: cucumis sativus -fam: cucurbitaceae

BAMYA: hibucus esculentus -fam : malvaceae